Kropotkin’den sert bir Dostoyevski eleştirisi

Anarko komünist Rus yazar, anarşizm kuramcısı Pyotr Alekseyeviç Kropotkin’in (1842 – 1921) Dostoyevski’yle ilgi yazdığı ve Sunja Altınel’in Almanca’dan çevirip YAZKO ÇEVİRİ dergisinin 2. sayısında (Eylül-Ekim 1981) yayımlanan yazısını edebiyatla ilgilenenler için önemli bir arşiv belgesi olduğun düşünerek burada paylaşıyorum.

Kropotkin‘in, Dostoyevski‘nin ölümünden sonra yazdığı anlaşılan eleştiri de, Dostoyevski‘nin yazarlığa ilk adım attığı günlerden, belli başlı tüm eserlerinin yazılma sürecini ve eserlerle ilgili dikkat çekici yorumlarını görmek mümkün. Okumaya devam et Kropotkin’den sert bir Dostoyevski eleştirisi

Varlık Yıllığı 1967; dönemin en önemli isimleri Türk Edebiyatını tartışmış – 3

1966 Kasım ayında yapılan ve 1967 Varlık Yıllığı’nda yayınlanan tartışmaların üçüncü ve son bölümü. Yazı içindeki bugün bize hatalı gelen bazı yazım ve imla hatalarını orijinalliğini bozmamak adına hiç değiştirmedim.

Son bölümde, sorunların iyice netleşmesine rağmen, çözüme yönelik farklı düşünceler her satırda kendini belli ediyor ve son sözlerini söylüyorlar:

KONUR ERTOP
Bugün Türk yazarlarının kendi üzerine düşen sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirdiği kanısındayım. 1940 dan sonra bizim edebiyatımızda toplumcu görüş birinci plâna gelmiştir. Bu akımın da büyük yazarları yetişmiştir. Fakat önümüze çıkan büyük konu bu yazarların toplum tarafından yeteri kadar okunup izlenmediği noktasında beliriyor. Bunun için de bizim toplumuzda edebiyat eserini okumak, sanata karşı açılmak bir ihtiyaç haline gelmemiştir. Bunun yapılması da, bu ihtiyacın yerleştirilmesi, geliştirilmesi de, yazarın tek başına altından kalkacağı bir yük değildir. Bunun için okulların yapabileceği bazı işlemler vardır. Öğretmenin bazı zorunlulukları vardır. Hattâ çocuk edebiyatından başlanarak sanat beğenisini okurlara aşılamak gelir. Sanatçı tek başına bunları yapabilecek durumda değildir. Sanatçı Mehmet Seyda’nın da söylediği gibi kendi sanat tutumunu en başarılı, en üstün bir şekilde ortaya koymakla yükümlüdür. Toplumcu edebiyatın dışında bir de sanatımızda bunaltı gibi kapalı alana açılma var. 1955 den sonra meydana gelmiş olan yanlar var. Okuyucuya asıl kendisini benimsetemeyen bunlar görülüyor. Batıdan değişik kaynaklardan beslenmenin bunda etkisi var. Biraz önce söylenen özelliklerden biri dilin aşırı öz Türkçe olmasıdır. Okumaya devam et Varlık Yıllığı 1967; dönemin en önemli isimleri Türk Edebiyatını tartışmış – 3

Varlık Yıllığı 1967; dönemin en önemli isimleri Türk Edebiyatını tartışmış – 2

1966 Kasım ayında yapılan ve 1967 Varlık Yıllığı’nda yayınlanan tartışmaların ikinci bölümü. Yazı içindeki bugün bize hatalı gelen bazı yazım ve imla hatalarını orijinalliğini bozmamak adına hiç değiştirmedim.

Bu kısımda, ilginç tespitler ve çözümler öneriliyor ve tartışma sertleşiyor. Soruna farklı yaklaşımlar, karşılıklı suçlamalara, restleşmelere götürüyor. Bunlardan bazı kupürler:











YAŞAR NABİ NAYIR
Bu Kurul verilen müsveddeleri okusun. Yirmi tanesini bir yıl içinde basmaya değerli bulsun, üç, iki, beş bölelim bunları aramızda basalım. Basılmasında fayda vardır, bunlar basılmaya değerdir, diye basalım. Ama sorumunu ben taşımayayım. Ben bir kitap bastığım zaman elli kişi bana küsüyor, yüzlerce müracaat karşısındayım, hangi birini basayım? Daha geçen gün Samim Kocagöz’den bir mektup aldım. Beş altı kitabı teklif ediyor, “Bunu başka editörlere de teklif edeceğim,” diyor. “Samim Kocagöz’de basılmazsa kim basılır?” diyor. Ben ona dedim ki: “Samim Kocagöz yanından ben basılmazsam kim basılır? Diyecek elli kişi çıkıyor karşıma.” Okumaya devam et Varlık Yıllığı 1967; dönemin en önemli isimleri Türk Edebiyatını tartışmış – 2

Varlık Yıllığı 1967; dönemin en önemli isimleri Türk Edebiyatını tartışmış

Yıl 1966’nın Kasım’ı. Dönemin önde edebiyatçıları Varlık Yayınları sahibi Yaşar Nabi Nayır’ın çağrısı üzerine, “Türk edebiyatçısının bugünkü toplumdaki yeri ve sorumlulukları”nı tartışmak üzere toplanıyorlar. Tartışma bitmeyince bir hafta sonra yeniden toplanıp, yayıncısı, yazarı, eleştirmeni, çevirmeni her biri kendi açısından sorunlarını konuşmaya devam ediyorlar. Ve bu tartışmayı Varlık Yıllığı‘nın 1967 sayısında yayımlıyorlar.

Oktay Akbal, Sabahattin Kudret Aksal, Tahir Alangu, M. Sunullah Arısoy, Hüsamettin Bozok, Asım Bezici, Necati Cumalı, Refik Erduran, Azra Erhat, Konur Ertop, Memet Fuat, Vedat Günyol, Orhan Hançerlioğlu, Doğan Hızlan, Şükran Kurdakul, Rauf Mutluay, Yaşar Nabi Nayır, Behçet Necatigil, Mehmet Seyda, Cemal Süreya, Ülkü Tamer gibi dönemin efsane isimleri belki de ilk kez bu toplantılarda bir araya gelip aşağıda ki konular üzerinde tartışıyorlar. Okumaya devam et Varlık Yıllığı 1967; dönemin en önemli isimleri Türk Edebiyatını tartışmış