Son beş yılda doksana yakın yabancı dizi izledim. Bunların içinde bazıları var ki, “işte bu” dedirtti. İspanyol Alex Pina’nın yarattığı, La Casa de Papel (Darphane) dizisi de bunlardan biri oldu. Polisiye ve suç türünde çok dizi izledim ; The Wire, The Shields, Breaking Bad, Prision Break, Sons of Anarchy, Justified, The Night Of gibi Amerikan dizileri ve Broen, Lilly Hammer, Forbrydelsen, Hapy Walley, Trapped gibi Slav ve İngiliz dizilerinin her birinden ayrı tatlar aldım. Zira, Top of the Lake diye bir Yeni Zelanda dizisi var ki, onu mutlaka yazmak istiyorum. Narcos’u saymazsam ilk kez bir İspanyol polisiye- suç dizisi izledim ve adeta su gibi aktı.
Her ne kadar polisiye türünde olsa da, bence biraz politik, biraz romantik, biraz aksiyonla karıştırılmış. Hatta polis ile suçlu arasında oynanan satrancı andıran zekâ gösterisi yanıyla psikolojik bir dizi demek daha doğru olur belki de. Aynı zamanda ciddi bir sistem eleştirisi olan dizinin şanssızlığı, popüler olması. Okumaya devam et La casa de papel; çav bella eşliğinde darphane soygunu