inilti

yine böye bir gün batımıydı.
güneş tam ufuğa yanaşmış,
biraz da yavaştan almış;
ardından konuşan kimse
var mı yok mu diye.
kalaycı ustasından
körüğü yemiş sini gibi korlaşmış,
eski mahalleden
mersiye teyze edasında,
meraklı meraklı
dönüp  bakarken geriye;

bir inilti duydum içimde
belki epeyce derinde…

haziran 2011

Demirkubuz’un “Yazgı” filmi ve kırmızıları

Film eleştirmeni değilim. Kendi çapımda bir film izleyicisiyim. Buna rağmen Zeki Demirkubuz’un 2001’de yaptığı ve dördüncü sinema filmi Yazgı’yı ikinci defa izledikten sonra içimden bu filmle ilgili bir şeyler yazma isteği kabardı. Bu isteğim filmi beğenmediğimden ya da Zeki Demirkubuz hakkında bir şeyler yazma isteğinden değil.  Filmin esinlendiği Albert Camus’nün Yabancı adlı romanının ve onun kahramanının tadını olabildiğince iyi yansıtmış olması beni yazmaya sevk etti. Gençlik yıllarımda etkilendiğim Varoluşçuluk felsefesini kavramama neden olan birkaç kitaptan biri olan Yabancı romanını bir filmde ancak bu kadar güzel anlatabilirdi. Eksiğiyle, fazlasıyla, biraz da romanın beğenmediği bölümlerine yaptığı değişiklikleriyle, zor anlaşılabilir bir felsefeyi sinema dilinin mucizevi gücünü kullanarak, rahat anlaşılabilir bir hale getirmiş Zeki Demirkubuz. Okumaya devam et Demirkubuz’un “Yazgı” filmi ve kırmızıları

Varlık Yıllığı 1967; dönemin en önemli isimleri Türk Edebiyatını tartışmış – 2

1966 Kasım ayında yapılan ve 1967 Varlık Yıllığı’nda yayınlanan tartışmaların ikinci bölümü. Yazı içindeki bugün bize hatalı gelen bazı yazım ve imla hatalarını orijinalliğini bozmamak adına hiç değiştirmedim.

Bu kısımda, ilginç tespitler ve çözümler öneriliyor ve tartışma sertleşiyor. Soruna farklı yaklaşımlar, karşılıklı suçlamalara, restleşmelere götürüyor. Bunlardan bazı kupürler:











YAŞAR NABİ NAYIR
Bu Kurul verilen müsveddeleri okusun. Yirmi tanesini bir yıl içinde basmaya değerli bulsun, üç, iki, beş bölelim bunları aramızda basalım. Basılmasında fayda vardır, bunlar basılmaya değerdir, diye basalım. Ama sorumunu ben taşımayayım. Ben bir kitap bastığım zaman elli kişi bana küsüyor, yüzlerce müracaat karşısındayım, hangi birini basayım? Daha geçen gün Samim Kocagöz’den bir mektup aldım. Beş altı kitabı teklif ediyor, “Bunu başka editörlere de teklif edeceğim,” diyor. “Samim Kocagöz’de basılmazsa kim basılır?” diyor. Ben ona dedim ki: “Samim Kocagöz yanından ben basılmazsam kim basılır? Diyecek elli kişi çıkıyor karşıma.” Okumaya devam et Varlık Yıllığı 1967; dönemin en önemli isimleri Türk Edebiyatını tartışmış – 2

Nar tanesinin ekşiye dönüşmesi

 

Nar ekşisi bana göre evde yapılan sosların en orijinali ve en değerlisi. Orijinali çünkü, ancak geleneksel yöntemlerle yapıldığında gerçek tadına ulaşılabiliyor. Değerlisi çünkü, kilosu 1 liraya alınan nardan, litresi 80- 100 liraya satılan bir ürün haline geliyor. Değerinin bu kadar artması, yapım aşamasında harcanan emekle ilgili. 25-30 kilo nar için bile en az iki gün uğraşmak gerekiyor ki, sonunda en fazla 2 litre nar ekşisi çıkacaktır. Ve verdiği lezzet, salatalara, yemeklere kattığı tadı başka şeylerde bulmak zordur.

Narlar olduğunda içimi bir sevinç kaplıyor. Çünkü kış (ve gelecek yaz) için yapacağım son hazırlık nar ekşisidir artık. Sanki son baharın finali… Acelem varsa Ekim ayı sonlarında çarşıdan pazardan alırım. Ya da bu işin menbaası Dalyan’daki nar halinden. Acelem yoksa, illa ki bir komşu bahçeden bir kaç kasa nar elime geçer. Bu sene öyle oldu. Yakın köyden bir tanıdığın narı çokmuş, gidip topladım. Okumaya devam et Nar tanesinin ekşiye dönüşmesi

Varlık Yıllığı 1967; dönemin en önemli isimleri Türk Edebiyatını tartışmış

Yıl 1966’nın Kasım’ı. Dönemin önde edebiyatçıları Varlık Yayınları sahibi Yaşar Nabi Nayır’ın çağrısı üzerine, “Türk edebiyatçısının bugünkü toplumdaki yeri ve sorumlulukları”nı tartışmak üzere toplanıyorlar. Tartışma bitmeyince bir hafta sonra yeniden toplanıp, yayıncısı, yazarı, eleştirmeni, çevirmeni her biri kendi açısından sorunlarını konuşmaya devam ediyorlar. Ve bu tartışmayı Varlık Yıllığı‘nın 1967 sayısında yayımlıyorlar.

Oktay Akbal, Sabahattin Kudret Aksal, Tahir Alangu, M. Sunullah Arısoy, Hüsamettin Bozok, Asım Bezici, Necati Cumalı, Refik Erduran, Azra Erhat, Konur Ertop, Memet Fuat, Vedat Günyol, Orhan Hançerlioğlu, Doğan Hızlan, Şükran Kurdakul, Rauf Mutluay, Yaşar Nabi Nayır, Behçet Necatigil, Mehmet Seyda, Cemal Süreya, Ülkü Tamer gibi dönemin efsane isimleri belki de ilk kez bu toplantılarda bir araya gelip aşağıda ki konular üzerinde tartışıyorlar. Okumaya devam et Varlık Yıllığı 1967; dönemin en önemli isimleri Türk Edebiyatını tartışmış