Yitik bir zamanda
saklambaç oynayan
kaybolmuş çocuklarız.
Ağaca saklandık
sobelendik.
Duvara, kayaya
merdivenaltına saklandık
sobelendik.
Dağlara, denizlere
rüzgara saklandık
sobelendik.
Geçmişe, günümüze
saklandık
sobelendik.
Gecenin en karanlık
en berrak
vakitsiz bir anında
bir yıldız kayar
balık oynadı der
eskiler.
İşte o an
içime düştüğün
andır.
Eski bir mit
bebbuk kuşu
yaşıyor içimizde
ağlaya ağlaya
göstermez kendini
hiç bir yaratığa.
Bebbuk kuşu olalım
diyar içinde
hem var
hem kaybolalım.
Kaçmak istiyorum
tüm bildiklerimden
bilinmez bir zamanda
dağsız, denizsiz
oynayan yıldızsız
bebbuk kuşsuz
sadece sen
“sen” ve ben
doğmak istiyorum.
Yakalandım
amansız bir
duyguya.
Sobele beni
sağında solundayım
önünde arkandayım
bulamazsın ki
içindeyim.
2009