Gün günü tutmaz iken 2

garip bir ikinci gün

gerçek ile düş
yaşam ile ölüm arası bir an
geçiyor zaman
içimde sen, yanımda sen
çıkmışız dünyaya
yeni doğmuşum ben.

tam seçemiyorum
sanki bir kıyı kasabasında
kışa inat
bahar başımızda
kumsal boyunca yürüyormuşuz
deniz karşımızda
güneş nasıl da yakıyor
şubat kararıyor.
daha neler yaptık kim bilir
deştik ilk acılarımızı
kumsal uzun
balık ve bira
o şubat sıcağında.

aynı gün, belki de
başka gün
yarın, hatta dün
bilinmez bir zaman
tenha bir an
yine yan yanayız
yağmur vardı bak hatırladım
vapur, deniz
rıhtımdayız
tek beden olmuşuz
içimde mi, dışımda mı
belirsiz
gözlerine karışmış
yağmur ve deniz.
***
bir meydan okuyuş
bir isyan
tüm eski dostlara karşı
başkaldırı
zamanın durduğu an
koskoca bir mekan
o küçük tutuş
belki çarpma
değil hiçbiri
meydan okuyuş
o an
yazıldı aşklar tarihine
en temiz harflerle.
***
gece mi, yoksa akşam mı
serin mi, soğuk  mu
bir tepe, istanbul tepesi
gelme dedin
geldim
işte karşındayım
sigaran ve çayın
sigaram ve çayım
dokunulmaz bir uzaklık
sen orada
ben burada
aşkı yaşıyorum
artık giderim.
***
bu bizim destanımız
isimsiz
tüm eski destanlar
mahcup ve  sessiz
belki de utandırır
bu garipliğimiz.

2009

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.